Hasan Altun’un kalemin de Kutlu Sevdalar . çobandan mektup 3

Ajandamı açtım 13.09.2012 ilk bir dörtlük yazmışım. Ben keder üretir der yaratırım. aleme ibrettir her bir satırım. 40 yılın başın da ,alim hatırım. sorulsa ne yazar sorulmasa ne

Ajandamı açtım 13.09.2012 ilk bir dörtlük yazmışım. Ben keder üretir der yaratırım. aleme ibrettir her bir satırım. 40 yılın başın da ,halim hatırım. sorulsa ne yazar sorulmasa ne. !                             DEVAMINI ÇOBAN GETİRMİŞ. Hasan Kardeşim kusura bakma  sen öyle yorgun öyle güzel tatlı uyuyordun ki, kaldıramaya kıyamadım. bir de aklıma gelen başıma gelir misali,  yorgun argın kaza yaparsın diye korktum kaldırmadım. Orada bırak demiştim ya bıraktığın Keçemi de aldım. o gün bana da çok iyi geldin Allah'ın işine bak aklıma bile gelmez . Düşünsene gecenin bir vakti bir araba kaza yapmak üzereyken duracak yaktığım ateşe doğru gelecek ve  ben ona içimi dökecek dertleş ecem olacak iş değil. belki böyle olması Allah ın işi ama vardır bir hikmeti değil mi yani. iki gündür aklımda nasıl olur düşünüyorum. evet 10 yıl ıstırap ve çile ile yaşadım. içimi kimseye dökemedim. düşünsene 10 yıl neden kaçtığımı istikbalini yaktığını kimseye  söyleyemiyorsun  konuşamıyorsun. Dertleşememek ne kadar acı onu gel de bana sor  ben bilirim. O gün öğrendim ki kişinin tek başına sır olarak sakladığını bir başkası ile paylaşamaması başlı başına dertmiş tama . sana derdimi deşme kanar acıtır demiştim şimdi ben deşmek için kendimi zor tutuyorum. olmuyor konuşmalıymışım. yine tekrar o gün kantin den ertesi gün duramıyordum yerimde aklım dur gitme ne gerek var hem para harcayacaksın neyine gerek git yurda otur çayını iç düşünme diyen aklım. yüreğim ise, ya ,kız sana ne dedi gel her öğlen yemeği buradayım beni görmek ister isen dediğine göre o zaman demek ki bir durum var. aklımın önüne geçiyor. karar veremiyordum.  baktım  kantinin önüne gelmişim zaten.  ayaklarımı beni getirdi beynim mi dalgınlığım mı bilemedim. ama iste geldim düşünürken gelmişim. Öyle aslında biliyordum işime öyle geliyordu kendimi avutmak için ya işte nasıl geldim gelmişim. içeri  girdim etrafıma baktım biri hey sen diye seslendi sesin geldiği tarafa döndüm o kız elini kaldırmış gel gel ediyor. oraya doğru yürüdüm.. şurada kendine bir şeyler al gel . kantinin yemek tablet bölümünü işaret ediyordu , geçtim tableti aldım içim de istiyordu  ne olur. Bir güzel çorba bol ekmek aldım masaya geldim oturdum. merhaba diye bildim. o da merhaba  dedi Hasan Altun’un kalemin de Kutlu Sevdalar bir kaç kaşık aldım başka biride geldi masaya tablet elinde. tabi gelebilir de  ama bu kadar masa boş iken bizim masaya gelmesi. hadi beni çağırdı geldim bu ise direk gelip cukka oturdu bir çok masa boş tu özellikle neden bizim masa diye düşünüyordum. benim sınıfta arkadaşım dedi . Ne kadar kolaymış ya dedim içim de sanki içimi okudu. ban döndü bir bana bakar mısın burası lise değil burası üniversite , burası herkesin bir araya geldiği memleket. yani , yeni herkes bir şehir de herkesin şehirleri farklı farklı, burada herkes aynı köyde aynı şehir ve mahallede hat da soy isim benzerliği olanı oluyor olmazsa da kesin akrabam der. halbuki sadece soy isim benzerliği farklı şehirler de oldukları halde kız konuşurken yanımıza gelen çocuk homurdandı, ne gerek aman ben kimse ile hemşeri olmak istemem dedi aynı mahalle de de olmak istemem bana ne . kız. Ona masam dan gider misin. ben bile şaştım kaldım nasıl bir çıkış. sert ve kararlı hadiiii bana ne diyenin masam da işi olmaz. o zaman sen den de bana ne ,ne arıyorsun benim masam da o kadar boş masa var burada ne işin var. bana ne ne ne Kız Sandalyesini değiştirdi,  geçti karşıma sen başını kaldırsana az bana bak seni de kovamayayım şimdi be adam sen de yere bakıyorsun. inan ki belli ediyorsun anlaşılıyor. senin derdin öyle rüya gibi düş gibi dalıyorsun bir ummana  kızdığımı bile geç fark ettin anladın. doğruydu haklıydı öyleydi , nasıl anlıyor. san ki beni yıllardır tanıyor muş. bana bak eski Aşkın mıdır nedir ya, ya git konuş dertleş sana ihtiyacım var de muallakta  kalma  sen hasta olursun oğlum . madem çok seviyorsun ki öyle dün bakışların da anladım . san ki benim sevgilimmişsin  yıllarca beni görmemişsin  öyle bakıyordun yani işte Ferdi Tayfur diyor ya Bakışların bana biraz cesaret versin.  lan oğlum telefon diye bir icat var git ara konuş. biraz cesaret geldi bana bu kız bu kadar konuşuyorsa ben neden çekine cem. tela fonu yok ki bende,   ya öylemi tela fonu yok yani ulan bu nasıl bir Aşkmış telefonu almak o kadar mı  zordu. git yat git başım da. sen onu sevdiğini sanıyormuşsun aslın da san ki sevmek gibi olmuş sizin işiniz. değil mi ?  yok ne sevmesi sadece benim sınıfım da bir arkadaş.. he he tabi tabi sınıfın da bir arkadaş ki bende inandım dün bakışların da, ancak bir aşık öyle kıskanç acı acı sevdalı gibi bakar insana , öyle baktın bana, yoksa sen platonik bir Aşık mısın da   onun haberi yok sen kendi kendine gelin güvey mi oluyorsun oğlum... içim de  bu ne ya oğlum falan diye diye cem tam düşünürken. ya  çok kızıyorsun değil mi sınıf arkadaşımı kovdum . seni dün tanıtım senli benli konuşmalar çok zoruna mı gidiyor... Evet diye bildim. evet evet evet bu ney ya oğlum demen . deme bana ben senin oğlun değilim.. Haaaa işte, bu,  böyle olmalısın yoksa üstüne binerler seni köle bile yaparlar. bak böyle kükremesini bilirsen bak nasıl anlaşacağız. sen var ya he zaman geldin . bana öylesi lazım zaten her eve lazımsın yada  senin gibi  birisi... nasıl öfkelenmiş sem nasıl cesaret almışsam. bir daha oğlum kelimesi duymak istemiyorum. belki yaşça bile senden büyük olabilirim , ya sen ne diyorsun ya dedim kalktım. yürüdüm çıktım. Akşam uyumaya çalıştım gece geç saatlere kadar onu düşündüm bu nasıl bir kız dedim aile terbiyesi görmemiş. önce benim sevdiğime benziyor diye kantine geldim şunun ettiğine bak . içim de hiç de öyle demiyorum ama ya biraz düzel se ağır olsa ciddi konuşsa en azın da konuşmayı dener insan ama bu zır deli deli ya bildiğin deli, aklım dan çıkmayan birisi de bura da oldu ya kaderimin oyunu da bu olsa gerek. ranzanın üzerin de ki arkadaşım uyumuştu zaten . o duymasın rahatsız olmasın sadece dudaklarım oynuyor. gittim öyle bir sevdaya düştüm vay canım var vay canım. bir zalim eline düştüm vay canım vay vay canım vay vay beni yüz yerde vursalar vay canım vay vay canım vay vay canım vay vay üzülmem dillere düştüm vay canım vay vay canım vay vay canım vay vay üzülmem dillere düştüm vay canım vay vay vay vay gözlerim kapandı daldım gittim yokuş aşağı araba yuvarlanıyordu okuyucularıma duyuru . Köşemin ismi Hasan Altun ile kutlu sevdalar. bu ya gündem olur ya da çoban dan gelen mektup. ya da çobana mektup. yada gündemin konuları olur. mutlaka konuyu yazarım. haftaya buluşmak ümidi ile hoşça kalın sağlıcakla. sevdanızın adı mutlaka olsun. haftalık yıllık asırlık olmasına siz karar verin.