istanbul escort istanbul escort bayan
escort bayan
casibom
DOLAR 35,5041 0.21%
EURO 36,3157 -0.13%
ALTIN 3.058,30-0,19
BITCOIN 3250615-2,58%
Mersin
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Özkaymak Pastanesi
Özkaymak Pastanesi
İstiklal Marşımız 104 Yaşında

İstiklal Marşımız 104 Yaşında

"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın."

ABONE OL
13 Mart 2025 00:29
İstiklal Marşımız 104 Yaşında
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Özkaymak Pastanesi

12 Mart 1921’de Birinci Meclis’te kabul edilen, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı, bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşımız, 12 Mart 2025 yılında 104 yaşında olacak.

"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın."

“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”

İstiklal Marşımız Nasıl Yazıldı?

“Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,

Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

O benimdir, o benim milletimindir ancak.”

Türk milleti, İstiklal yolunda ilerliyordu. O günlerde Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’ne bir ilan verildi. Bağımsızlığın sembolü olacak bir marş aranıyordu. Ödül 500 liraydı. İstiklal Marşı şairini arıyordu. Herkes böyle bir şiirin Mehmet Akif’in kaleminden çıkacağını biliyordu.

“Milletin Marşı Para Karşılığı Yazılamaz”

Mehmet Akif, “Milletin marşı para karşılığı yazılamaz” diyerek teklife sıcak bakmadı. Para ödülünü almamak koşuluyla elinde kalemi, yüreğinde vatan sevgisi ile Tacettin Dergahı’na kapandı.

Kolay değildi bağımsızlık mücadelesini yazmak. Her bir sözcüğe milletin hissiyatını yükledi. İstiklal Marşı’nın ilk sözlerini, omuzlarında bağımsızlık mücadelesinin yüküyle mum ışığının altında yazdı. Milyonların zihnine kazınan o büyük destan, İstiklal Marşı ortaya çıktı.
Yarışmaya 724 şiir katıldı. Komisyon her birini tek tek okudu, değerlendirdi. Takvimler 1 Mart 1921’i gösterdiğinde Birinci Meclis tarihi günlerinden birini yaşıyordu.

İlk Mecliste Okundu

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey, kürsüden o satırları okumaya başladı. ‘Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ dizesinin ardından salonda bir alkış tufanı koptu. O an, milli mücadele, bağımsızlık sembolü ile taçlandırıldı. Mehmet Akif söylediği gibi para ödülünü almadı, Darül Mesai’ye bağışladı. İstiklal Marşı’nı tüm eserlerini topladığı Safahat kitabına koymadı. Nedenini “Ben onu milletimin kalbine gömdüm” sözleriyle açıkladı. İstiklal Marşı’nın kabulünün üzerinden tam 103 yıl geçti. Mehmet Akif’in, o günlerden miras kalan bir tek dileği vardı…

“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”

korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak’ka tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hak ‘kın;
Kim Bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı!
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak’ka tapan milletimin istiklal!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.